SOSYAL BAĞLAR İLE MUTLULUK İLİŞKİSİ

Duygu ve düşüncelerimizi paylaşabileceğimiz ne kadar insan varsa o kadar mutlu oluruz. Buna sosyal destek diyoruz. Sosyal destekler sevgi,şefkat, benlik saygısı vebir gruba ait olma gibisosyal gereksinimleri karşılayarak, kişinin beden ve ruh sağlığını doğrudan olumlu bir biçimde etkilemektedir.

Aristo,“İnsan sosyal bir hayvandır.” derken;toplu halde yaşamanın insanın doğasından gelen bir özellik olduğunu anlatmaya çalışmış ve “Yalnızlık mutluluğa iyi gelmiyor.”demiştir.

Franz Kafka da,“Yalnızlık uçurumdur.”aforizmasıyla insanın insana gerekliliğini vurgulamıştır.

Mutluluk Araştırmaları Enstitüsü’nde yapılan araştırmalar, en mutlu ülkelerin “güçlü topluluk hislerinesahip olan ülkeler”; en mutlu insanların ise “ihtiyaç duyduklarında güvenecekleri birilerine sahip olan insanlar” olduklarını göstermiştir.

Sosyal temas içerisinde olmayan insanların(yalnızların), hastalığa en çok yakalanma riski olan insanlar olduğu tespit edilmiştir. Bunun aksine sosyal desteği güçlü olan kişiler ise daha mutludur, daha sağlıklıdır ve daha uzun yaşarlar.

İnsanın doğası gereği ait olma ihtiyacı vardır. Bu yüzden sosyal bağlar kurup,bu bağları devam ettirmek için çaba harcar. Birçok bilim insanı, sosyal bağlar kurup bunları devam ettirmenin evrimin bir parçası olduğunu belirtiyor.

Sosyal bağların önemli fonksiyonlarından biri de stres, üzüntü ve travma dönemlerinde destek alınmasını sağlamasıdır.

Travma yaşayan insanlar, ilişki bağlamı içerisinde iyileşirler. İyileşme sürecinde aile, sevilen kişiler ve profesyonel terapistlerönemli rol oynar. Bu ilişkilerin rolü utanç, azarlama ya da yargılama duygularına karşı güven vermektir. Travma yaşayan insanlar bu güven ilişkisini daha sonra dış dünyadaki ilişkileretaşırlar.

Başkalarıyla etkileşim (örneğin birlikte oynanan oyunlar), zihni meşgul eder ve yalnızlıktan kaynaklı depresyona iyi gelir.Zihinsel egzersiz yoksunluğu, nöronların ve sinirsel bağların bozulmasına neden olur.

“Komşularla iletişim kişiyi mutlu ediyor.”

Hollandalılar her yıl 26 Mayıs’ta Ulusal Komşular Günü’nü kutlamaktadırlar. Kutlamalar komşuları kaynaştırma amacı ile yapılıyor. Bir Hollanda atasözü:“İyi bir komşu, uzak bir arkadaştan iyidir.” der.Bizim kültürümüzde de “Ev alma komşu al.” atasözü;benzer şekilde, komşuluk ilişkisinin ve yakın mesafe ilişkilerinin önemini anlatmaktadır.

Aileyle, arkadaşlarla ya da çalışma arkadaşlarıyla oturup yenilen yemekler yapılan sohbetler çok değerlidir ve mutluluğumuza olumlu katkılar sağlar. Bu olumlu katkılardan faydalanabilmemiz için bu tür birlikteliklere daha fazla zaman ayırmalıyız.

Başarılı iş adamı merhum Sakıp Sabancı, sosyal ilişkilerin mutluluğa etkisini şöyle anlatmıştır:“Arkadaş çevrenizi, dost çevrenizi genişletin sadece aynı gelir seviyesindeki aynı başarı çizgisindeki aynı iş kolundaki kimselerle değil, tersine değişik gelir seviyesi, değişik ilgi alanları olan bir dost ve arkadaş çevreniz olsun. Bu ilişkilerle yalın bir hayattansa renkli bir hayat tarzınız olur.”

Güçlü sosyal bağların olması mutluluk için çok önemlidir.Gülümser ve kalbinizi açarsanız herkes sizinle görüşmek ister.

 

Son olarak sizinle İranlı şair Füruğ Ferruhzad’ın birlikteliğin önemini perçinleyen güzel bir şiirini paylaşmak isterim:

Suyun yaradılışına hayranım;

Eğer ağaca eşlik ederse, onu tomurcuklandırır.

Eğer ateşe temas ederse, onu söndürür.

Eğer kirlilikler ile karşılaşırsa, onu temizler.

Eğer un ile kucaklaşırsa, onu pişirime hazır hale getirir.

Eğer güneşle birleşirse, gökkuşağı oluşur.

Ancak yalnız kalırsa eğer, gitgide kokuşur.

 

Gönlümüz de su’ya benzer, başkalarıyla olduğunda yaşayan ve etkileşebilendir, yalnızlıkta ise ölü ve tutuktur.

 

BİRLİKTE olmalarımızın değerini bilelim…

 

Psikolojik Danışman

Beki ŞİKAR