Disleksi ve Yabancı Dil Öğrenimi

Disleksi ve Yabancı Dil Öğrenimi

Disleksi ve Yabancı Dil Öğrenimi

Yabancı dil öğrenimi gün geçtikçe önem kazanmakta; hatta iş görüşmelerinde tek bir dil değil özellikle İngilizcenin yanındaki ikinci ya da üçüncü diller konuşuluyorken; özel eğitim alanında da yabancı dil öğretimi gündeme gelmekte ve önem kazanmaktadır.  Okullarda yabancı dil öğretiminin küçük yaşlarda olması gerektiği vurgusu yapılırken; ana dil öğretimi ile birlikte 2. Sınıftan başlayan yabancı dil öğretimi dislektik öğrenciler için çok zor olmakta ve genelde yetersizlik hissiyle umutsuzluğa sebep olmaktadır. Ancak doğru yaklaşım ve profesyonel bir destek ile aslında çocuklarımız anadillerinde olduğu gibi hedef dilde de okuma yazma öğrenebiliyor ve sağlıklı iletişim kurma becerilerine sahip olabiliyor.

Bu yazımda Özel Eğitim Alanında Dislektik Öğrencilerle İngilizce Öğretimi alanında çalışan bir İngilizce Öğretmeni olarak sizlerden gelen soruların bir derlemesini yaparak cevaplamaya çalıştım. Kendi sorularınızı bu içerikte bulamazsanız ya da daha fazla bilgi almak isterseniz kurumumuzla iletişime geçebilirsiniz.

Aileler ve öğretmenler olarak özel öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklarımıza nasıl yardım edeceğiz?

En öncelikli adım çocuğumuza güvenmek, hedef dili sevmesini ve hedef dilde farkındalığının artmasını sağlamaktır. Dil bir iletişim aracıdır ve sözlü &yazılı iletişimde dislektik öğrencilerin yaşadığı güçlükler belirlenerek bireysel bir eğitim planı ile yaşanılan olumsuz durumları en aza indirmek mümkündür. Aynı ana dil öğretilirken oluşturulan bireysel eğitim planı İngilizce öğretiminde de oluşturulur ve öğrencinin güçlü yönleri kullanılarak güçsüz olduğu alanlar geliştirilir. Örneğin; öğrencinin dinleme becerileri oldukça gelişmiştir fakat sözel ve yazılı olarak kendini ifade etmekte zorlanıyor olabilir. İngilizce fonetik becerileri dinleme alıştırmaları ile desteklenir ve ilk adımda okuma ve okuduğunu anlama çalışmaları yapılır. Okuduğun anlamlandırma çalışmaları bir üst seviyeye taşındıkça öğrencinin görsel becerileri üzerine çalışmalar yapılır ve önce kelime sonrasında cümle ve cümleler birliği kurularak yazma çalışmaları kademeli olarak okuma çalışmalarına eş zamanlı olarak yürütülür.

Günümüzde her 100 öğrenciden 5-6’ sında disleksi görülmektedir ve dislektik öğrenciler kendi dillerinde okuma-yazma gibi temel becerileri kazanırken bile desteğe ihtiyaç duyarken, peki yabancı dil öğretimde yaşadıklarını biliyor muyuz?

Yabancı dil öğretiminde öğrenci için anlamsız harfler dizisini anlamlandırmaya çalışmak oldukça zordur ve birçok öğrenci bu süreci sonunda bırakıp dil öğrenimine karşı duvarlar örmektedir.  Bir de üstüne yazıldığı gibi okunmayan bir dil oldukça korkunçtur.

Peki ne yapacağız?

*Öncelikle çocuğumuzun güçlü ve zayıf yönlerini tespit etmeliyiz.

*Çocuklarımızın yavaş fakat emin adımlarla ilerlediğini bilmeli ve yapabileceğinden fazlasını asla onlardan talep etmemeliyiz.

*Aile ve öğretmen işbirliği ile öğretim planı sürekli paylaşılmalı ve destekleyici bir tutum içinde olmalıyız.

*Yabancı dil ana dil paralelinde anlamlandırılarak çeşitlendirilmeli ve ilk etapta okuma&yazma çalışmaları fonolojik farkındalıkla başlamalıdır.

*Fonetik seslerin tanıtılması ve anlamlandırılması; anlamlı & anlamsız kelimelerin ayrıt edilmesi okuma&yazma çalışmalarını hızlandırmaktadır ve gerekirse eğitim teknolojileri ile mutlaka öğrenci desteklenmelidir.

*Kinestetik ve Çok Algılı Öğretim Teknikleri kullanılmalıdır.

Okullarda BEP (Bireyselleştirilmiş Eğitim Planları) ile son zamanlarda özellikle dislektik öğrencilere bireysel farklılaştırılmış öğretim uyguluyoruz fakat dislektik bireylere yabancı dil öğretimi konusunda ne kadar bilgi sahibi miyiz?

Maalesef ki bu sorunun cevabı HAYIR L Bireysel Eğitim Planları farklı yazılı hazırlamaktan ibaret gibi düşünülüyor fakat özellikle kağıt üzerinde yapılan bir sınav ya da alıştırma çocuklarımızı nasıl huzurlu ve güvenli hissettirebilir ki.. Yabancı dil öğretiminin basamakları kelime bilen ya da cümle kurabilen öğrenci yetiştirmekten ziyade öğrencinin dili anlaması ve yaşayarak öğrenmesini temel alması gerekmektedir. İngilizce konuşmayı öğrenen dislektik bir öğrenciyi nasıl destekleyebileceğini bilmek gerekir. Okuma & Yazma derslerinin öğrencinin ihtiyaçlarına yönelik planlanması; İngilizce okuma & yazma problemlerine ne zaman ve nasıl yardım edebileceğini bilmek; öğrenciyi desteklerken aileden ne zaman ve nasıl yardım isteyebileceğini bilmek ve doğru eğitim teknolojilerini kullanmak öğrenciyi ölçme değerlendirme hazırlamak için oldukça önemli.

Peki çocuğum Türkçe okuma-yazma eğitimi alırken yabancı dil öğrenebilir mi?

Güzel haber!!! Çocuğunuz kendi ana dilinde özel eğitim alırken bir yandan da İngilizce öğrenebilir. Bunun için doğru bir eğitim planı hazırlanmalı ve sabırla çocuğumuzun takibi yapılmalıdır. Dislektik öğrencilerin büyük bir çoğunluğu normal ya da normalin üstünde bir zekaya sahiptir. Bu cevheri kullanmak, doğru planlama ile ilerlemesi sağlamak ve geleceğini planlamak yalnızca ve yalnızca bizlerin elinde. Bu süreçte etkili olan güven, sabır ve bolca tekrar J

Hepinize sağlıklı ve güzel bir hafta dilerim.

 

                                                                                                                      Güneş AKSULU

                                                                                                  İngilizce Öğretmeni & Disleksi Eğitmeni