Bir Farkındalık Yazısı: Otizm

Bir Farkındalık Yazısı: Otizm

  1. yy teknolojisinin hayatlarımıza faydası şüphesiz çok fazla… Fakat getirdikleri kadar götürdükleri de var. Bunların en başında ise çocukların, özellikle 0-6 yaş grubunun tablet, akıllı telefon, bilgisayar, televizyon ekranlarına çok fazla maruz kalmaları yer alıyor. Özellikle ebeveynler arasında bunun bir zeka göstergesi olarak konuşulması ve sadece olumlu yanlarına odaklanılması çocukların ekran kullanımını arttırabiliyor.
    “Daha 17 aylık ama YouTube’a girip kendisine çizgi film açabiliyor.”
    “Normalde hiç yemek yemiyor ama en sevdiği videoyu açıyorum o zaman yiyor.”
    “Yeni nesil bebekler çok zeki çizgi filmler sayesinde renkleri, sayıları her şeyi öğreniyor.”
    “İzlediği çizgi film sayesinde İngilizceyi öğrendi.”
    “Normalde çok yaramaz ama telefonu veriyorum o uslu uslu oynuyor bende işimi yapıyorum.”
    Yapılan bir araştırmalar dünya genelinde akıllı telefon kullananların sayısının 2014 yılından bu yana iki kat arttığını göstermektedir.
    Yapılan diğer bir araştırma ise otizmin 2014 yılında 68 kişiden 1’inde görüldüğünü, 2018 yılında ise 59 kişiden 1’inde görüldüğünü göstermektedir.
    Bu iki araştırma arasında doğru orantı olduğu görülmektedir. Otizm nörogelişimsel bir bozukluktur. Fakat araştırmalar ekran ve otizm arasındaki ilişkiye dikkat çekmektedir. Genetik yatkınlığı olan çocuklarda ekran maruziyetinin otizm tetikleyicisi olabileceği düşünülmektedir.
    Peki nedir Otizm Spektrum Bozukluğu?
    Otizm Spektrum Bozukluğunun DSM-5’e göre ölçütü:
    Göz göze gelme, yüz ifadesi, beden dili gibi sözel olmayan davranışlarda yaşıtlarından farklılıklar.
    Yaşıtlarıyla gelişim düzeyine uygun ilişkiler geliştirmede yaşıtlarından farklılıklar.
    Diğer kişilere yaklaşmama, karşılıklı sohbet edememe, ilgilerin ve duyguların azalmış paylaşımı gibi sosyal ya da duygusal karşılık vermede yaşıtlarından farklılıklar.
    Basmakalıp ya da yineleyici konuşma, motor hareketler ve nesne kullanımı.
    Sözel ya da sözel olmayan davranışta, rutinlere, ritüellere sıkı sıkıya uyma ya da değişime karşı aşırı derecede direnç gösterme.
    Eşyaların parçalarıyla sürekli uğraşıp durma gibi ilgilenme düzeyi ya da üzerinde odaklanma açısından olağandışı ve çok sınırlı olan ilgi alanları.
    Duyusal uyaranlara karşı aşırı derecede ya da olağandışı biçimde tepkisellik ya da ışıklara ya da dönen nesnelere aşırı derecede ilgi gösterme gibi duyusal çevreye olağandışı ilgi.
    Bu belirtilerin, erken çocuklukta ortaya çıkması ve belirtilerin işlevselliği sınırlandırması otizm spektrum bozukluğuna işarettir. Otizm Spektrum Bozukluğunun yelpazesi geniştir. Otizm tanısını almış çocukların kimi bu özelliklerin hepsini gösterirken kimi ise birkaç özelliğini gösterebilmektedir. Otizm kendi içinde hafif düzey, orta düzey ve ağır düzey olacak şekilde üç düzeyde incelenmekte buna uygun olacak şekilde davranışsal ve ilişkisel tedaviler planlanmaktadır.
    Otizm Spektrum Bozukluğuna sebep olan etkenlere baktığımızda genetik etmenler ve nörobiyolojik etmenler dikkat çekmektedir. Fakat ekran maruziyeti ile otizm arasında doğrusal bir artış olduğu da görülmektedir. Bu kesinlikle ekrana maruz kalan her çocuk otizm olacak demek değildir. Fakat incelenen klinik vakalar sonucu çocuğun gelişim döneminde özellikle 0-3 yaş, ekrana yani fazla uyarana maruz kalmasıyla otizm geliştirdiği görülebilmektedir. Genetik olarak otizme yatkınlığı olan çocuklarda ekran büyük bir tetikleyici unsur olarak düşünülmektedir.
    0-3 yaş arasında çocukların kesinlikle ekranla tanışmaları engellenmelidir. Aile üyeleriyle, akran grubuyla, oyun ve oyuncaklarla vakit geçiren çocuklar için otizm riski çok daha düşüktür.
    0-3 Yaş: HİÇ ekran-ÇOK akran
    3-6 Yaş: GÜNDE YARIM SAAT ekran-ÇOK akran
    6-12 Yaş: GÜNDE 1 SAAT ekran-ÇOK akran
    Otizm Spektrum Bozukluğunun Tedavisi
    Çoğu tedavide olduğu gibi Otizm Spektrum Bozukluğunun tedavisinde de tedaviye ne kadar erken başlanırsa sonuçlar o derece olumlu olacaktır. 3 yaş öncesinde tanı alıp tedaviye başlayan çocukların daha hızlı gelişim gösterdiği görülmektedir.
    İlaç tedavisi, özel eğitim, ergoterapi, floortime ve davranışsal terapi başlıca tedavi yöntemleridir. Aile eğitimi ile evde de çalışmaların devam etmesini sağlamak tedavi sürecini hızlandırmaktadır.
    Ekrana maruz kalmak çocuklarda otizm riskini arttırdığı gibi, otizm tanısı almış bir çocuğun hala çizgi filmlerle oyalanması, videolar izlemesine izin verilmesi tedavi sürecini olumsuz etkileyecektir. Ekran kullanımı otizm tanısı almış çocuklarda engellenmelidir.
    • Uzm. Kl. Psk. Özlem Keklik Sarıcı

Leave a Reply