Bugün birçok çocuk okul derslerinde başarılı olamadığı için öğretmenleri, aileleri ve çevreleri tarafından yaramaz, tembel, sorumsuz diye etiketlenebiliyor. Disleksinin ne olduğunu bilmezsek o çocuğun tembelliği seçtiğini düşünebiliriz. Ama dislektik çocuklar dersi dinlemediği için, canı öyle istediği için, dikkatsiz olduğu için öğrenemiyor değildir. Bu çocukların başarılı olmasının çözümü dershaneler, etüt merkezleri ya da saatlerce ödev yaptırmakta değildir. Şimdi disleksiyi ayrıntılı olarak inceleyelim, öğrenelim ki bu çocukların toplum içinde yok olup gitmesine izin vermeyelim.
Öğrenme Güçlüğü yaşayan çocuklar akademik olarak temelde 2 alanda zorlanır; türkçe ve matematik. Türkçe alanında zorlanan çocuklarda Disleksi, matematik alanında zorlanan çocuklar ise Diskalkuli şüphesi oluşur.
Çocuğun, yaşına aldığı eğitime ve zeka düzeyine uymayacak şekilde en az 6 aydır temel akademik becerileri (okuma-yazma, matematik) öğrenmede güçlük yaşaması Özel Öğrenme Güçlüğü olarak adlandırılır. Bu sebeple Özel Öğrenme Güçlüğü çocuğun okul başarısını düşürür ve günlük yaşam etkinliklerini önemli derece de engeller. Öğrenme Güçlüğü daha çok çocuk okula başladıktan itibaren ilk yıllar içerisinde belirtilerini göstermeye başlar. Uzmanlar tanıyı koymak için çeşitli test ve ölçekten faydalanır.
Disleksi nörolojik kökenli bir farklılıktır. Araştırmalar, disleksideki temel eksikliklerin dili işlemeyi içerdiğini göstermektedir. Dislektik çocukların disleksisi olmayan çocuklarla karşılaştırıldığı bir çalışmada, dislektik çocukların beynimizin dili işleyen bölümü temporo-parietal bölgeyi aktif hale getiremedikleri bulgulanmıştır. Dislektik çocukların harfleri tanıma, kelimeleri seslendirme gibi okumayla ilgili görevleri yaparken sol temporo-parietal ve oksipito-temporal bölgelerin az etkinlik gösterdiği bulunmuştur. Fakat yoğunlaştırılmış eğitim sonrası yapılan araştırmalarda ise sol temporo-parietal ve oksipito-temporal bölgelerde daha fazla etkinlik olduğu gözlemlenmiştir.
Disleksinin tedavisi yoğunlaştırılmış bireysel eğitim programı ve bol bol tekrardır. Dislektik çocuklarda okul başarısındaki düşüklük sebebiyle yetersizlik duygusu oluşur, bu çocuklara yeterlilik duygusu kazandırılmalı, güçlü yanları vurgulanmalı, kendine güven hissi verilmelidir.
Disleksi eğer uygun zamanda fark edilmemiş ve gerekli destek sunulmamış ise uzun yıllardır süren çaba ve akademik zorluklar sonucunda; depresif, kaygılı, benlik saygısı düşük bireyler oluşabilir. Kişiler arası ilişkilerde sorunlar görülmeye başlar. Bu yüzdendir ki erken tanı, farkındalık çok önemlidir.
Çocuğunun gelişimini yakından takip eden her aile farklılık gördüğünde bu durumu tanımlamak için bir uzmana başvurmalıdır. Çocuğa destek veren olumlu bir çevre ortamı hazırlanmalıdır. Uzman ile birlikte çocuğa yaşadığı problemi uygun dille anlatıp, güçlü ve zayıf yönlerini fark etmesi sağlanmalıdır. Destekleyici ve cesaret verici olmalı, olumlu ve güçlü yönlerini vurgulamalıdır. Öğretmenleriyle olan iletişim güçlü tutulmalıdır. En önemlisi çocuklar başka çocuklarla kıyaslanmamalıdır.
Uzm. Kl. Psk. Özlem Keklik Sarıcı